4. HZ. HÜSEYİN VE SEYYİDLER (SÂDÂT)
Hazret-i Hasan’ın neslinden gelen aktablar, hususan Aktab-ı Erba’a35 ve bilhâssa Gavs-ı A’zam olan Şeyh Abdülkadir-i Geylânî ve Hazret-i Hüseyin’in neslinden gelen İmâmlar, hususan Zeynelâbidîn ve Cafer-i Sâdık ki, herbiri birer manevî mehdi hükmüne geçmiş, manevî zulmü ve zulümatı dağıtıp, envâr-ı Kur’aniyeyi ve hakâik-i imaniyeyi neşretmişler. Cedd-i emcedlerinin birer vârisi olduklarını göstermişler.36
Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm Hazret-i Hasan ve Hüseyin’e karşı küçüklüklerinde gösterdikleri fevkalâde şefkat ve ehemmiyet-i azîme, yalnız cibillî şefkat ve hiss-i karabetten gelen bir muhabbet değil, belki vazife-i nübüvvetin bir hayt-ı nuranîsinin bir ucu ve veraset-i Nebeviyenin gayet ehemmiyetli bir cemâ’atinin menşei, mümessili, fihristesi cihetiyledir.37
Hüseyin bin Ali bin Ebu Talib (626 – 10 Ekim 680), Hz. Muhammed (SAV)’in torunu, dördüncü Halîfe ve birinci İmâm Hz. Ali ile Resulüllah’ın kızı Fatıma’nın oğludur. Hicret’in dördüncü yılında Şaban ayının üçüncü gününde (M. 8 Ocak 626) dünyaya gelmiştir. Hz. Fatıma doğum yapınca, babasına haber verildi ve dedesi bebeği göğsüne basarak sağ kulağına ezan ve sol kulağına kamet okudu. Hz. Ali’ye, ‘Oğluma ne ad verdin’ diye sorduğunda, Hz. Ali’nin, ‘Senden önce ona isim verecek değilim’ cevabıyla şöyle dedi; ‘Onun adını Hüseyin koy’. Hüseyin, Arapça’da güzel, yakışıklı manasına gelmektedir.
Burada Ehl-i Aba Hadisini de hatırlatmamız gerekmektedir. Bir diğer adı Ehl-i Kisa da olan bu hadis, Peygamberimizin sırtında abası olduğu halde, abanın altına, Hz. Fatıma’yı, Hz. Ali’yi, Hz. Hasan’ı ve Hz. Hüseyin’i alması ve Ahzab Suresi’nin “Ey Ehl-i Beyt! Allah sizden günahı gidermek ve sizi tertemiz kılmak istiyor” mealindeki 33. ayetini okuyup, bu şahıslar için dua etmesini anlatır.
Hazret-i Hasan Oniki İmâmın ikincisidir. Birincisi Hazret-i Ali’dir. Üçüncüsü ise, Hz. Hüseyin’dir. Hazret-i Hasan’ın soyundan gelenlere Şerîf ve Hz. Hüseyin neslinden gelenlere de genelde Seyyid denilir. Resulullah efendimizin soyu, Hazret-i Hasan ve kardeşi Hazret-i Hüseyin’in çocukları ile devam etmiştir. Tarihçiler İmâm Hüseyin’in 6, 9 ve 10 çocuğu olduğunu yazmışlardır. Bunlardan bazılarını şöyle zikretmek mümkündür:
Hz. Hüseyin radiya'llahü anhü (626-680)
Ali Ekber | İmâm Zeynelabidin Anası İran şahı Yezdcürd’in kızı |
Abdullah (Ali Esğar) | Anası Ebu Murre b. Urvet b. Mes’ud Sakefi’nin kızı Leyla |
Câ’fer | Küçük yaşta vefat eden bu zatın annesi Hüzâ’a Kabilesinden |
Abdullah | Anası Rubab’ın kucağında oklanarak şehid edilmiştir. |
Sekîne | Anası Kilab kabilesinden İmri’ül-Kays b. Adiy’in kızı Rübab |
Fatıma | Anası Talha b. Ubeydullah’ın kızı Ümmü İshak |